11. sayı

Merhaba Sevgili Arkadaşlar!

Hep birlikte özlediğimiz o sıcacık yaz günlerinin tam ortasındayız. Mis gibi kokan çiçekler, rengarenk meyve ağaçları, cıvıl cıvıl bir hava. Daha ne olsun yahu!

Yaz mevsiminin en sevdiğimiz yanlarından biri de ağaçlardan tüm meyve-sebzeyi taptaze yiyebilmek. Yeşil yeşil erikler, kıpkırmızı çilekler, şeftaliler, elmalar. Yeri gelmişken söyleyeyim aman ha sakın kimsenin ağacından izinsiz meyve koparmayalım. En güzel yiyecek helâl olandır arkadaşlar. Hastalıklarımıza bile şifâ olur. Tam da bunu söylerken bir anım aklıma geldi. Bundan yıllar yıllar evvel güzel bir yaz günü, arkadaşlarımla komşunun ağacından daha olgunlaşmamış şeftaliler koparıp yiyorduk. Tabi ağaca ulaşmak kolay mı?

Avludaki duvara çıktık ki işimiz kolay olsun. Lezzetli meyveleri yerken birden bir bağırma sesi geldi. Ses gelince tedirgin oldum ve kendimi duvarın kenarına düşmüş bir vaziyette buldum. Gözlerimi açtığımda dünyadaki her şeyi ters görüyordum. Meğerse başımın üstüne ters bir vaziyette düşmüşüm. Ayaklarım yukarı dikilmiş. Bir yandan insanlar telaşla yanıma koşuyor bir yandan da öyle düştüğüm için gülüyorlar. Ama korkmayın hiçbir şey olmadı çok şükür. Sağ salim evime gittim. Fakat dersimi de çok fena almış oldum. Şimdi bu anımdan çoook ders çıkarılır ama bu işi sizlere bırakıyorum sevgili arkadaşlarım.

Haydi siz yazın tadını çıkarın. Ama dergimizi okumayı da unutmayın !

Abone Ol!
Siyer Çocuk WhatsApp
Size nasıl yardımcı olabiliriz?